Türk sinemasının 80’li yıllardaki unutulmaz yıldızlarından Harika Avcı’dan gelen kötü haber, sanat camiasını ve hayranlarını derin üzüntüye boğdu. İki ay önce verdiği röportajda “Kısa süre sonra ölümüm duyulacak” diyerek dikkat çeken Avcı, 24 Temmuz sabaha karşı saat 02.50’de hastaneye kaldırıldı. Uzun süredir kamuoyundan uzak bir yaşam süren sanatçının durumu ciddiyetini koruyor.
Bir dönemin afiş yıldızı olan Harika Avcı, hem şarkıları hem de sinema projeleriyle dev bir iz bırakmıştı. Ancak son yıllarda yaşadığı sağlık, ekonomik ve psikolojik sorunlar nedeniyle oldukça zor bir dönem geçirdiği biliniyordu. Şimdi ise hayatıyla ilgili “sessiz çığlık” niteliğindeki bu gelişme, çok daha büyük bir kırılmanın habercisi olabilir.
Sanatçının yakın çevresine göre Harika Avcı, yetersiz beslenme ve kötü yaşam koşulları nedeniyle hastaneye kaldırıldı. Onur Akay’ın verdiği bilgilere göre, gece yarısı fenalaşan Avcı’nın durumu kritik. Kendisine verilen serumlara rağmen fiziksel yetersizliklerin giderilemediği, bağışıklık sisteminin zayıf olduğu ve genel durumunun stabil olmadığı belirtiliyor.
Yıllardır gözlerden uzak yaşayan sanatçının hastaneye kaldırılması, aslında yaşadığı sessiz çöküşün gün yüzüne çıkmış hali. Akay, bu olayı “sessiz çığlık” olarak tanımlarken, ruhsal gücünün fiziksel zayıflığına yetemediğini dile getiriyor.
İki ay önce gazeteci Onur Akay’a verdiği röportajda Harika Avcı’nın söyledikleri hâlâ kulaklarda yankılanıyor:
“Kısa süre sonra ölümüm duyulacak. Karaciğerim bitti. Doktora da gitmiyorum. Ben ölmeyi tercih ettim. Ölüm sebebim siroz.”
Bu açıklamaların ardından kamuoyu derin bir sessizliğe bürünmüş, ancak sanatçının yardım çağrısı yeterince yankı bulmamıştı. Avcı’nın daha önce karaciğer kanseri teşhisi aldığı da belirtilmişti. Tüm bu süreç, sanatçının yaşadığı yalnızlık ve sistemden dışlanmışlığın acı bir göstergesi olarak değerlendiriliyor.
Harika Avcı’nın çöküş süreci aslında uzun zamandır biliniyordu. Ağabeyinin vefatının ardından içine kapanan ve kimseyle görüşmeyen sanatçının önce kira borçları nedeniyle ev sahibiyle sorun yaşadığı, daha sonra polis eşliğinde evine girildiği haberleri basına yansımıştı.
2015 yılında ise intihara teşebbüs ettiği iddiaları magazin gündemine oturmuş, bu olay sonrasında da ekonomik sıkıntıları ve depresyon süreci kamuoyunun dikkatini çekmişti. Ancak yaşanan tüm bu dramatik gelişmelere rağmen Avcı’nın yalnız bırakılması, sanat dünyası açısından ciddi bir vicdan sorgulamasına neden oluyor.
Gazeteci Onur Akay, Harika Avcı’nın sağlık durumuna dair şu cümleleri kullandı:
“Serum bile işe yaramıyor. Bedeni yorulmuş ama ruhu hep güçlüydü… Allah yardımcısı olsun.”
Bu açıklama, sanatçının genel sağlık durumunun ne kadar kritik olduğunu açıkça ortaya koyuyor. Hastanede yapılan ilk müdahalelere rağmen ciddi bir iyileşme gözlenmiyor. Sevenleri ve meslektaşları, sosyal medyada sanatçının yaşama tutunması için destek çağrıları yapmaya başladı.
Harika Avcı’nın yaşadığı trajedi, aslında Türkiye’de birçok eski sanatçının maruz kaldığı sistematik ilgisizliğin trajik bir örneği. Yıllarca alkışlanan, izlenen, şarkıları ezberlenen bir ismin, hayattan koparılmış gibi yaşaması düşündürücü.
Bu durum sadece bir sağlık haberi değil, sanatçılara yönelik toplumsal sorumluluklarımızı da sorgulamamız gereken bir tabloyu gözler önüne seriyor. Harika Avcı’nın durumu, daha büyük bir toplumsal yüzleşmeye vesile olabilir mi?
EKONOMİ
24 gün önceGÜNDEM
11 Ağustos 2025SPOR
11 Ağustos 2025GÜNDEM
11 Ağustos 2025SPOR
11 Ağustos 2025SPOR
11 Ağustos 2025GÜNDEM
11 Ağustos 2025