11 Ağustos 2025 Pazartesi
Ahmet Hamdi Çamlı, kamuoyunda genellikle AK Parti’deki sıra dışı çıkışları, tepki çeken açıklamaları ve sosyal medya gaflarıyla tanınıyor. Oysa siyasete girişi çok daha sade bir hikâyeye dayanıyor: Erdoğan’ın eski şoförü olarak başladığı yolculuk, onu milletvekilliğine kadar taşıdı.
1965 yılında İstanbul’un Fatih ilçesinde doğan Çamlı, İmam Hatip eğitiminin ardından ABD merkezli Newport Üniversitesi’nde davranış bilimleri okudu. Ardından ilahiyat eğitimiyle akademik kariyerini pekiştirdi. Ancak asıl dikkat çekici yönü, Erbakan çizgisinden gelerek Erdoğan’a yakınlığıyla edindiği siyasi konum oldu.
2015 ve 2018 seçimlerinde İstanbul milletvekili olarak TBMM’ye giren Çamlı, adını ilk kez gizli kullanıcı adı “Yeliz” ile yaptığı bir Periscope yayını ile duyurdu. Meclis’teki yayında kameranın kendisine dönmesiyle “Yeliz”in aslında Ahmet Hamdi Çamlı olduğu ortaya çıktı.
Tepki çeken bir diğer paylaşımı ise Anıtkabir’den geldi. Çektiği bir fotoğrafın altına “Keşke bir köşesinde mescid olsaydı” notunu düşen Çamlı’ya kamuoyundan büyük tepki geldi. Akit TV’de yaptığı “Orta Doğu’yu bu hale CHP getirdi” açıklaması da tarihsel gerçeklerle bağdaşmayan bir iddia olarak değerlendirildi.
En çok yankı uyandıran çıkışı ise 2024 yılında geldi: “Kanlı 1923 darbesiyle hesaplaşılmalı” şeklindeki paylaşımı ve “Yeni, onurlu, beyaz bir sayfa açılmalı” ifadeleri, Cumhuriyet’e yönelik açık bir saldırı olarak yorumlandı. Tepkiler yalnızca sosyal medyada kalmadı; bazı siyasiler “Meclis’te yeri yok” derken, halktan da büyük bir rahatsızlık yankı buldu.
Ahmet Hamdi Çamlı’nın siyasi kariyeri, bir yakınlık ilişkisiyle kazanılan güç ile şekillenirken, çıkışları zaman zaman kendi partisini dahi zor durumda bırakacak boyutlara ulaştı. Cumhuriyet değerlerine yönelik bu tür çıkışların toplumda yarattığı kırılma, siyasette sorumluluğun ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor.